Başvuru Kaynakları

40 Soru 40 Cevap

Amacımız .fb2 formatında bir kitap okumanıza yardımcı olmaktır. Böylece 40 Soru 40 Cevap kitabını kolayca açabilir ve Osman Nuri Topbaş ile diğer birçok kitabı okuyabilirsiniz. Bu biçim, 40 Soru 40 Cevap dahil olmak üzere elektronik kitap okumak için bir yazılım üreticisi olan birçok yayıncı tarafından yaygın olarak desteklenmektedir. Kitapları FictionBook formatında saklamanın destekçilerinin temel amacı, bir FictionBook format dosyasını {{title} da bulabileceğiniz diğer popüler formatlara kolayca (otomatik olarak dahil) dönüştürme yeteneğiyle 40 Soru 40 Cevap kitabının yapısını açıkça saklamaktır. } Web sitemizde. İşleme sırasındaki bu depolama, kitapları başka bir biçimde depolamaktan çok daha az zaman ve çaba gerektirir. En önemlisi, FictionBook formatı 40 Soru 40 Cevap gibi kurgu için uygundur. Bu biçim, e-kitapların ve "okuyucuların" artan popülaritesi ile birlikte popülerlik kazanmaktadır. Bu nedenle, 40 Soru 40 Cevap kitabını bu biçimde indirmenizi öneririz. Dahası, neredeyse her cihazda açabilirsiniz. Bu biçim sayesinde 40 Soru 40 Cevap kitabı, hareket halindeyken veya canlı bir kitap alamayacağınız veya bir dizüstü bilgisayarda açamayacağınız alışılmadık bir yerde okumak için çok uygun olan tabletinizin veya akıllı telefonunuzun ekran boyutuna otomatik olarak ayarlanır.


Biçimi seçin
pdf ibook epub

Lina Scatia CreateSpace Independent Publishing Platform Komisyon Emily Grace Pretty Planners 2019-2020 Dream Darling Journals Fransızca Kolektif Alpha Editions Leopold Classic Library İtalyanca İngilizce Independently published İspanyolca Forgotten Books GRIN Verlag Almanca Türkçe

40 Soru 40 Cevap

zip 7.90 indir
rar 3.22 indir
pdf 14.24 indir
ibook 14.16 indir
epub 11.46 indir
fb2 13.76 indir
Yazar Osman Nuri Topbaş

Bir gün bir âlim, Dicle kenarında karşıya geçecek bir gemi bulamaz. Bu esnada talebelerinden Habîb-i Acemî gelir ve niçin beklediğini sorar. Alim: "-Karşıya geçmek istiyorum, lâkin gemi yok!" der. Arif biri olan Habîb-i Acemî ise: Ey üstad! İlmin çok ise, hasedi gönlünden gider. Dünyadan kalben uzaklaş, iptilâları ganimet tut ve bütün işleri Hak'tan bil. Böyle olduğun takdirde ayağını suya vur ve geç." der. Sözlerinin ardından da ayağını suya basıp karşıya geçer. Alim zât, talebesindeki bu hâli görünce ağlar ve kendinden geçerek yere düşer. Kendine gelince der ki: "-Habîb, benim talebemdir. Su üstünden yürüyerek karşıya geçti, ben ise kıyıda kaldım. Eğer yarın Sırat köprüsünden de cümle halk geçip ben kalırsam hâlim nice olur?!" Daha sonra bu âlim zât, Habîb-i Acemî'yi bulup kendisine; bu mertebeyi nasıl elde ettiğini sorar. Habîb ise şu veciz karşılığı verir: "Ey üstad! Ben gönül ağartırım; sen ise kağıt karartırsın!.." İşte gönülleri Kur'ân ve Sünnet'in bilgisiyle, yâni hikmetle nurlanarak irfana ermiş olanlar, hem kendilerinin hem de etraflarında bulunanların gönüllerini aydınlatırlar. Ebedî huzur ve saadetin yolunu gösteren hidâyet kandilleri olurlar. Lâkin ilmini bu safhalara intikal ettiremeyen sığ idrakler, takılıp kaldıkları noktada kendilerini ne kadar bilgili zannetseler de, hayat ve kâinat muammâsındaki ilâhî sırları çözemezler.

Son kitaplar

İlgili kitaplar